Prostat Kanseri Nedir?

Erkek üreme sisteminin bir parçası olan prostat bezinde meydana gelen malign (habis) tümörler prostat kanseridir. Prostat sıvısı, mesanenin hemen altında bulunan küçük bir bezdir. Genellikle yavaş büyüyen prostat kanseri, ilk aşamalarında belirgin semptomlar göstermeyebilir. Bununla birlikte, bazı tehlikeli türleri hızla yayılabilir ve önemli sağlık sorunlarına neden olabilir.

Yaş, genetik faktörler, aile geçmişi ve hormonal değişiklikler gibi risk faktörleri prostat kanserinin gelişiminde rol oynar, ancak hastalığın kesin nedeni bilinmemektedir. 50 yaş üstü erkeklerde daha yaygındır. Erken evrelerde kanser sadece prostat bezine zarar verebilir, ancak ilerleyen evrelerde lenf düğümleri, kemikler ve diğer organlara yayılabilir. Bu nedenle, hastalığın kontrol altına alınmasında erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Prostat kanserinin erken evrede teşhisi, düzenli sağlık kontrolleri ve PSA (prostat spesifik antijen) testleri yoluyla mümkündür. Bu testler başarılı tedavi şansını artırabilir.

Prostat kanseri prostat bezinden kaynaklanan bir kanser türü olup tüm dünyada kansere bağlı ölüm sebepleri içinde ikinci sırada yer almaktadır. Yapılan çalışmalar her 9 erkekten 1’inin yaşamı boyunca prostat kanseri tanısı alacağını göstermektedir.

Prostat bezindeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesiyle meydana gelen bir kanser türü olan prostat, erkeklerde sıklıkla karşılaşılan bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu kanser türü, prostat bezindeki hücrelerin anormal bir şekilde büyümesi ve kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu oluşan bir kanser türüdür.

Prostat bezleri, erkek üreme sisteminin bir parçasıdır ve idrar yolunun hemen altında yer alır. Prostat bezinin ana işlevi, meni sıvısının bir parçası olan prostat sıvısını üretmektir. Prostat kanseri, bu bezdeki hücrelerin kanserleşmesiyle ortaya çıkar.

Prostat bezindeki hücre büyümesi benign (iyi huylu) ya da malign (kanser, habis) olabilir.

Prostat Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hastanın genel sağlık durumu, hastalığın evresine ve kendi tercihlerine bağlı olarak prostat kanseri tedavisi değişir. Aktif izlem veya bekle-gör yaklaşımı, erken evre prostat kanserinde kanser hücreleri prostat bezinde sınırlı kalmışsa tercih edilebilir. Bu durumda, hastalığın ilerlemesini izlemek için PSA testleri, fizik muayeneler ve biyopsiler düzenli olarak yapılır.

Prostat kanseri için cerrahi tedavi yaygın bir seçimdir. Prostat bezinin tamamen çıkarılması işlemi olan radikal prostatektomi, minimal invaziv robotik cerrahi ile gerçekleştirilebilir. Özellikle genç ve sağlıklı erkekler bu yöntemi tercih eder. Cerrahiden sonra bazı hastalar radyoterapiye de ihtiyaç duyar.

Kanserli hücreleri öldürmek için yüksek enerjili ışınlar radyoterapi olarak bilinen bir tedavi yöntemidir. İki tür radyoterapi vardır: harici ışın radyoterapisi ve iç radyoterapi. Brakiterapide radyoaktif tohum doğrudan prostat bezine yerleştirilir, ancak harici ışın radyoterapisinde kanserli bölgeye dışarıdan ışınlar gönderilir.

Androjen baskılama tedavisi, ileri evre prostat kanseri tedavisinde kullanılır. Bu tedavi, testosteron hormonunun üretimini ve etkisini azaltarak kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatır. Hormon tedavisi genellikle ilaçlar veya bir cerrahi operasyon olarak bilinen orşiektomi ile gerçekleştirilir.

Kemoterapi ve immünoterapi gibi sistemik tedaviler, metastatik prostat kanserinin yayılmasını durdurmak için kullanılır. Kemoterapi, ileri evre kanserlerde kanser hücrelerini öldüren ilaçlardır. Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanserle savaşmasına yardımcı olan bir tedavi türü immünoterapi olarak bilinir.

Hastaların yaşam kalitesini artırmak için prostat kanseri tedavisi sırasında destekleyici bakım ve yan etkileri yönetme stratejileri de önemlidir. Tedavi sürecinin daha rahat geçmesini sağlayan faktörler arasında fiziksel egzersiz, beslenme düzenlemeleri, psikolojik destek ve ağrı yönetimi yer alır.

Her hastanın durumu farklı olduğundan, tedavi planı özelleştirilmiştir. Üroloji ve onkoloji uzmanları, hastalarla birlikte en iyi tedavi yöntemlerini değerlendirir ve hastanın tercihlerini dikkate alarak bir yol haritası oluşturur.

İyi Huylu Prostat Büyümesi Nedir?

İyi huylu prostat büyümesi (BPH), erkeklerde sıklıkla görülen bir durumdur ve yaşlandıkça artar. Bu durumda prostat bezindeki hücreler normalden fazla büyümeye başlar ve idrar akışını engelleyebilir. BPH, prostat kanseri ile karıştırılmamalıdır çünkü iyi huyludur.

  • Nadiren hayatı tehdit eder
  • Çevre dokulara yayılım göstermez
  • Vücudun diğer bölümlerine sıçramaz
  • Çıkartılabilir ve tekrar büyümeleri oldukça yavaş olur

Malign büyümeler

    • Hayatı tehdit edebilir
    • Çevre organ ve dokulara (mesane ve kalın barsak) yayılabilir
    • Vücudun diğer bölümlerine (lenf nodları ve kemik) sıçrayabilir (metastaz)
    • Sıklıkla çıkartılabilir aşamadadır ancak tekrardan oluşabilirler

Prostat kanser hücreleri kan damarları ve lenf damarları ile prostat kanser dokusundan ayrılarak vücudun diğer bölgelerine yayılabilir ve yerleştikleri dokularda büyümeye devam ederek yeni tümör oluşturup bu dokularda hasara neden olabilir.

Yayılan prostat kanseri hücreleri, yeni yerleşim bölgelerinde kanser gibi davranırlar. Bu nedenle metastatik hastalıklar, kaynak aldıkları organ kanserleri gibi tedavi edilirler.

Erken evrelerde sıklıkla hiç semptom vermez. Semptomlar sıklıkla iyi huylu prostat büyümesinde gözlenen semptomlara benzer ve şu şekilde sırlamak mümkündür:

  • Alt karında dolgunluk tarzında ağrı
  • Sık idrara çıkma
  • İdrar yaparken yanma, ağrı ya da akım hızında azalma
  • İlişki sonrası ağrılı boşalma
  • Sırt, kalça ve uyluklarda ağrı
  • İştah azlığı
  • Kilo kaybı
  • Kemik ağrıları

Yapılan otopsi çalışmaları 50 yaş üzeri 3 erkekten 1’inde prostat kanser hücrelerinin olduğunu göstermektedir. Ancak saptanan bu kanserlerin büyük bölümünü (%80’i) zararsız, küçük tümörler oluşturmaktadır. Prostat kanseri oluşumu için bilinen bir sebep olmasa da hastalık ile ilişkili pek çok risk faktörü tanımlanmıştır.

Prostat Kanseri Tanısı Nasıl Koyulur?

Erkekler tarafından büyük bir rahatsızlığın göstergesi olan kanser tanısı için PSA testi, DRE ve biyopsi gibi yöntemler kullanılır.

PSA testi kan testidir ve prostat bezinden salgılanan bir protein olan PSA’nın seviyesini ölçer. DRE ise rektal muayene yoluyla yapılan bir fiziksel incelemedir. Biyopsi ise doktorun prostat bezinden küçük parçalar alarak incelenmesidir.

Tarama: Tarama, herhangi bir şikayeti olmayan kişilerin belirli bir hastalık için teste tabi tutulmasıdır. Prostat kanseri taraması için en sık kullanılan iki yöntem parmakla rektal muayene (DRE) ve kanda prostata özgü antijen (Prostat Spesifik Antijen – PSA) düzeyinin bakılmasıdır.

Her iki yöntem de kanserin erken teşhisi için kullanılır ancak ikisi de mükemmel değildir. Her ikisinde de kanser dışı nedenlerle bir artış olabilir (enfeksiyon, iyi huylu prostat büyümesi, vb.).

PSA: PSA, kanda bakılan ve kanser taraması için kullanılan bir testtir. PSA, sadece prostat tarafından üretilen ve prostat kanseri varlığında salgılanma miktarı artan bir proteindir. Genel olarak düşük PSA düzeyi prostat sağlığınızın yerinde olduğunun göstergesidir.

PSA düzeyinde ani bir artış çoğu zaman yanlış giden bir şeyler olduğunu gösterir. Ancak prostat kanseri dışında prostat iltihabının (prostatit) da PSA değerini yükseltebileceğini unutmamak lazım. Hekiminize mutlaka PSA taramasının sizin için faydalı olup olmayacağını sorun.

Parmakla rektal muayene (DRE): Prostat bezi kalın bağırsakların en uç kısmı olan rektum ile komşu olduğu için prostat muayenesi bu yolla yapılmaktadır. Bu muayene ile doktorunuz prostatın şekli, büyüklüğü ve kanser riski hakkında fikir sahibi olabilmektedir.

Kimleri Prostat Kanseri için Taramak Gerekir?

Kanser taraması 50-69 yaş arası erkeklerde önerilmektedir. Eğer ailede prostat kanseri tanısı almış birinci derece yakınınız varsa taramaya daha erken yaşta başlamak gerekebilir.

Prostat Biyopsisi: Prostat biyopsisi ultrason kılavuzluğunda prostatınızdan küçük parçalar alınması işlemidir. Alınan parçalar bir patolog tarafından mikroskop altında incelenerek tanı konulur. Ağrı olmaması için genellikle prostatın etrafına uyuşturucu bir ilaç verilir.

Hastaların büyük bölümü işlemi çok iyi tolere eder. Parça alma işlemi genellikle bir düzen içerisinde ama rastgele olur. Eğer hekiminiz biyopsi öncesi prostat MR’ınızı istemiş ve bu filmde şüpheli alanlar saptanmışsa, doğrudan şüpheli alanlardan parça alınan MR-Ultrason Füzyon biyopsisi de yapılabilir.

Füzyon biyopsisinde temel fark parça alma işlemi esnasında ultrason ile elde edilen görüntülerin eş zamanlı olarak çekilen MR görüntüleri ile birleştirilmesi ve doğrudan şüpheli alanlardan parça alınmasını sağlamasıdır. Prostat biyopsisi sonrası makattan kanama olabilir.

Aynı şekilde bir süre semende kanama ya da pıhtı gözleyebilirsiniz. Ayrıca biyopsi sonrası ateşiniz de yükselebilir. Bunlar sıklıkla takip edildiğinde ya da ek ilaçlarla düzelir. Patoloji sonucunda kanser saptanırsa patolog kanseri derecelendirir ve hekiminiz tümörün derecesine ve evresine göre size alternatif tedavi seçeneklerini sunar.

Evreleme için muayene bulgularınız ve ek görüntüleme tekniklerinden (bilgisayarlı tomografi, MR, sintigrafi ve PET gibi) faydalanılır. Ancak unutmayın ki sonucun temiz çıkması her zaman sizde kanser olmadığı anlamına gelmemektedir ve işlemin tekrarlanması gerekebilir. Lütfen biyopsinin risklerini ve size sağlayacağı olası faydaları hekiminize danışınız.

Prostat kanseri için sağ kalım oranları nelerdir?

Prostat kanseri tanısı alan hastaların büyük bölümü prostat kanserinden değil, diğer hastalıklardan dolay yaşamlarını yitirmektedir. Prostat kanserinin erken evrede saptanması daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır.

Son yıllarda tarama ve tedavi seçeneklerindeki ilerlemeler sayesinde sağ kalım oranları ciddi oranda artmıştır. Günümüzde kanser tanısı alan hastaların %99’u 5 yıldan daha uzun bir süre yaşamlarına devam edebilmektedir.

Tedavi

Doğal seyri hastalar arasında farklılık gösterebilmektedir. Bazı kanserler tedavi edilmeyi gerektirmeyecek kadar yavaş ilerlerken diğer bir kısmı mevcut tüm tedavi yöntemlerinin uygulanmasını gerektirecek kadar hızlı ve agresif seyretmektedir.

Bu nedenle hekimin size önereceği tedavi alternatifleri bir tanıdığınıza önerilenlerden farklılık gösterebilir. Uygulanabilecek tedavi alternatifleri seçilirken dikkat edilen unsurlar

  • Kanserin evre ve derecesi
  • Mevcut risk kategorisi (düşük, orta, yüksek)
  • Yaşınız ve genel sağlık durumunuz
  • Yan etkiler, uzun dönem etkiler ve tedavi hedefleri doğrultusunda sizin yapacağınız tercihler olarak sıralanabilir.

Eğer tedaviye başlamadan önce bir miktar zamanınız varsa lütfen tedavi opsiyonları hakkında kapsamlı olarak bilgi edinin. Bilgi edinmek için ikinci bir uzmandan görüş almanız, başka bir ürolog, radyasyon onkoloğu ya da medikal onkolog ile görüşmeniz gerekebilir. Prostat kanseri tanısı almış ve bu savaşı kazanmış kişilerle iletişime geçmek ve onların yaşadıklarını, tercihlerini ve beklentilerini dinlemek faydalı olabilir.

Tedavi süreci başlayana kadar olabildiğince sağlıklı yaşamaya çalışın, diyetinize dikkat edin, size uygun egzersizlere başlayın, gerekiyorsa kilo verin ve sigarayı bırakın. Mümkünse duygularınızı baskılamayın.

Prostat kanseri tanısı alan pek çok erkek endişeli, gergin ve öfkeli olabilmektedir. Böyle hissettiğiniz için kendinizi suçlamayın ve gerekiyorsa bu konuda profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Hasta yakınlarının da gerekli durumlarda destek almaları sağlanmalıdır.

Prostat Kanseri İçin Tedavi Alternatifleri

Takip

  • Aktif izlem
  • Bekle ve gör

Lokal Tedavi

  • Cerrahi
  • Radyoterapi
  • Fokal tedaviler

Sistemik Tedaviler

  • Hormon tedavisi
  • Kemoterapi
  • İmmünoterapi

Aktif İzlem: Aktif izlemde prostat kanseri tedavi edilmez, sadece düzenli ve sıkı bir takip protokolü ile yakından izlenir ve kanserde ilerleme / büyüme saptanırsa vakit kaybetmeden uygun yöntemle tedavi edilir.

Bu sayede aktif tedavi ve tedaviye bağlı olası yan etkiler geciktirilmiş olur. Özellikle çok erken evrede yakalanmış, düşük riskli ve genel sağlık durumu iyi olan hastalara önerilir.

Bekle ve Gör: Bekle ve gör yönteminde hastalık tedavi edilmeden izlenir. Aktif izlemde olduğu gibi sıkı bir takip şeması yoktur, hastalığın seyri semptomlar geliştikçe incelenir. Bu yöntem tedavi olmak istemeyen ya da diğer sağlık problemleri nedeniyle tedavi olamayacak hastalara önerilmektedir.

Radikal prostatektomi: Bütün prostatın açık, laparoskopik ya da robotik yöntemlerle çıkartıldığı ameliyattır. Her bir teknik için operasyonu yapan cerrahın tecrübesi büyük önem taşımaktadır.

Robotik cerrahinin en büyük avantajları daha az kanama olması ve gündelik hayata daha kısa sürede dönme imkanı sağlaması olarak sıralanabilir. Ameliyat sonrası çıkan dokunun patolojik incelemesi sonrası ek tedavi almanız gerekebilir. Ameliyat ve ameliyat sonrası gelişebilecek komplikasyonlar hakkında daha detaylı bilgi almak için lütfen hekiminize başvurunuz.

Radyoterapi (ışın tedavisi): Radyoterapi kanser hücrelerinin öldürülmesi ya da büyümelerinin yavaşlatılması için yüksek enerjili dalgaların kullanıldığı tedavi yöntemidir. Ameliyat yerinde ilk basamak tedavi olarak ya da ameliyat sonrası geride kalan hücrelerin temizlenmesi için kullanılabilir.

Son yıllarda gerçekleşen teknolojik ilerlemeler sayesinde radyoterapi düşük yan etki riski ile iyi seçilmiş hastalarda cerrahiye alternatif olabilmektedir. Uygulanan radyoterapi teknikleri ve tedavi protokolleri hakkında daha detaylı bilgi almak için lütfen hekiminize başvurunuz.

Kriyoterapi, HIFU ve Fokal Tedaviler: Kriyoterapide prostatın kontrollü olarak dondurularak kanser hücrelerinin öldürülmesi amaçlanmaktadır. Prostat boyutları ölçülür ve bu işlem için özel olarak tasarlanmış iğneler ultrason kılavuzluğunda uygun şekilde yerleştirilir.

HIFU’da ise ses dalgalarının enerjisi kullanılarak prostat ve tümörlü bölüm ısıtılır ve hücrelerin ölmesi sağlanır. Kanseri küçük ve prostata sınırlı olan hastalarda fokal tedaviler uygulanabilir.

Fokal tedaviler prostat içinde sadece tümörlü dokuyu öldürerek geri kalan prostat dokusuna ve çevre dokulara etki etmeyen tedavi alternatiflerinin hepsine birden verilen genel bir isimdir. Genel olarak uzun dönem sonuçları olmadığından günümüzde sadece klinik çalışmalar kapsamında uygulanmaları önerilmektedir.

Hormon Tedavisi: Prostat kanser hücreleri büyümek için testosteron hormonuna ihtiyaç duyarlar. Hormon tedavisinde amaç testosteron ve diğer erkek seks hormonlarını baskılamak ya da düşürmektir. Cerrahi olarak yapılabildiği gibi ilaçlarla da yapılabilmektedir.

Cerrahi yöntemde her iki yumurtalık ameliyathane şartlarında cerrahi olarak alınır. Günümüzde acil hormon blokajı gereken durumlar dışında yaygın kullanımı kalmamıştır. İlaçlar ile olan baskılama yöntemini ise temel olarak iki gruba ayırmak mümkündür.

Şu an için en çok tercih edile yöntemde cilt altına yapılan enjeksiyonlarla (göbek altına yapılan iğne) depo halde hormon baskılayıcı ilaçlar enjekte edilir. Depo ilaçlar 3 ya da 6 ay süre etkili olduğu için tedavinin de bu aralıklarla tekrarlanması gerekir. Benzer görevi gören ve her gün hap olarak alınan eski nesil tedaviler ise günümüzde artık çok tercih edilmemektedir.

Son yıllarda, tümör hücrelerinin zaman içerisinde mevcut tedavilere karşı direnç geliştirebildiği gösterilmiştir. Bu hastalara yönelik androjen hormonlarını baskılayacak yeni nesil ilaçlar geliştirilmiş ve yüz güldürücü sonuçlar alınmaya başlanmıştır.

Prostat kanseri için risk faktörleri nelerdir?

Yaş: Kırk yaş altındaki erkeklerde nadiren görülen kanser saptanma riski yaş ilerledikçe artmaktadır. Prostat hücrelerinin genetik yapısında (DNA) hasar görülme sıklığı 55 yaş üstü erkeklerde belirgin bir şekilde yükselmektedir.

DNA hasarı gelişen prostat hücreleri kontrolsüz olarak büyüyerek tümör oluşumuna sebebiyet verebilir. Yaş, prostat kanseri için iyi bilinen bir risk faktörü olmakla birlikte sigara içmek ve fazla kilolu olmak prostat kanserine bağlı ölümle daha yakın ilişkilidir.

Etnik Köken: Afroamerikan ya da Siyah Amerikalı olarak bilinen ve kökeni Afrika’daki herhangi bir siyahi nüfusa dayalı bireyler kanserinin en sık gözlendiği etnik gruptur. Bu kişilerde hastalık daha erken yaşta ortaya çıkar ve genellikle daha hızlı büyüyerek ölüme sebep olabilen saldırgan tümörler saptanır.

Aile Hikayesi: Baba, kardeş ya da çocuklarında kanser olan kişilerde prostat kanserine yakalanma riski 2-3 kat artmaktadır. Tanı alan akraba sayısı arttıkça risk de artar. Prostat kanseri saptanan aile yakının tanı anındaki yaşı da önemli bir faktördür.

Sigara: Sigara içmek hem prostat kanseri riskini hem de prostat kanserine bağlı ölüm riskini arttırmaktadır. Sigarayı bırakırsanız yaklaşık 10 yıl içerisinde riskiniz hiç sigara içmemişler ile aynı seviyeye iner.

Diyet: Mekanizması net olmamakla beraber diyet ve yaşam tarzının kanser riski üzerine etkili olduğu bilinmektedir. Gündelik diyetinizde fazla kalori almak ya da hayvansal yağları ve rafine şekeri fazla tüketip yeterli miktarda meyve ve sebze tüketmemek riski arttırmaktadır. Ayrıca egzersizden uzak, sedanter bir yaşam ve obezite prostat kanseri hastalarında tedaviye yanıtı olumsuz etkilemektedir.

Prostat kanseri önlenebilir mi? Genel olarak kalbinizi sağlıklı tutacak tüm önlemler prostatınızı da sağlıklı tutacaktır. Bunun için doğru beslenin, egzersiz yapın, kilonuzu kontrol edin ve sigaradan uzak durun.

Prostat Kanseri Belirtileri

İlk evrelerde prostat kanseri genellikle belirgin semptomlar göstermez, bu yüzden düzenli kontroller önemlidir. Daha sonra bazı belirtiler ortaya çıkabilir. Kesik kesik idrar yapma ihtiyacı veya idrar yapmada zorluk en yaygın belirtilerden biridir. Ayrıca, idrar yaparken yanma veya ağrı hissi, sık idrara çıkma (özellikle geceleri) ve idrar akışının zayıflaması yaygın belirtiler arasındadır. İdrarda veya menide kan görme, ejakülasyon sırasında ağrı veya rahatsızlık, bazı hastalar tarafından görülebilir.

Bu belirtiler, prostat bezinin büyümesi nedeniyle mesaneye baskı yapması nedeniyle prostat kanserinin bir sonucu olabilir. Kanser ilerledikçe çevre dokulara veya kemiklere yayıldığında, özellikle bel, kalça veya uyluk bölgelerinde kemik ağrıları oluşabilir. Bununla birlikte, bacaklarda veya ayaklarda şişme, halsizlik ve kilo kaybı gibi genel sağlık belirtileri de görebilirsiniz.

Bu belirtiler, prostat kanseri veya benign prostat hiperplazisi olarak bilinen prostat büyümesi veya prostatit olarak bilinen prostat iltihabı gibi diğer prostat rahatsızlıklarına da işaret edebilir. Bu nedenle, bu belirtileri gösteren erkeklerin bir üroloğa gitmesi ve gerekli testleri yaptırması çok önemlidir. Prostat kanseri tedavisinin başarısı ve hastalığın kontrol altında tutulması, erken tanı ile mümkündür. Düzenli kontroller ve PSA testi, prostat kanserinin erken evrede tespit edilmesine yardımcı olabilir.

Prostat Kanseri Tedavisi Fiyatları 2024

Prostat kanseri tedavisi fiyatları, hastalığın evresine, tedavinin uygulandığı sağlık kurumuna ve hastanın genel sağlık durumuna göre önemli ölçüde değişebilir. Genellikle, erken evre prostat kanseri için uygulanan aktif izlem ve düzenli kontrol maliyetleri daha düşüktür. Bu, biyopsi, fizik muayeneler ve düzenli PSA testleri gibi takip prosedürlerini içerir.

Daha yüksek maliyetli bir seçenek cerrahi tedavi olabilir, özellikle radikal prostatektomi. Robotik cerrahi gibi gelişmiş teknolojiler kullanılarak gerçekleştirilen operasyonlar, geleneksel cerrahi yöntemlere göre daha pahalı olabilir. Toplam maliyet de ameliyat sonrası hastanede kalış süresi ve iyileşme dönemidir.

Harici ışın radyoterapisi veya brakiterapi, radyoterapinin maliyetini belirler. Radyoterapi genellikle birkaç hafta süren seanslar halinde uygulanır ve her seans için ayrı bir fiyat alınır. Radyoaktif tohumların yerleştirilmesi için yapılan cerrahi işlem olan brakiterapi, kullanılan materyaller ve uygulanan cerrahi işlem nedeniyle farklı bir maliyet yapısına sahiptir.

Özellikle ileri evre prostat kanseri olan kişiler, hormon ve ilaç tedavilerinden kaynaklanan uzun vadeli maliyetlere maruz kalabilir. Hormon baskılama tedavisinde kullanılan ilaçlar, düzenli aralıklarla kullanılır ve türüne bağlı olarak farklı fiyatlara sahiptir. İmmünoterapi ve kemoterapi gibi sistemik tedaviler de maliyetli olabilir ve genellikle bir dizi seansı kapsar.

Prostat Kanseri Tedavisi Fiyatları 2024 hakkında bilgi almak için bizlere hemen ulaşabilirsiniz.