Hakkımda
Dr. Emrah Yürük, Eskişehir Fen Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Bölümünden tıp doktoru unvanı ile 2003 yılında mezun oldu. Mezuniyet sonrası 6 ay süre ile İstanbul Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Genel Cerrahi asistanlığı yaptıktan sonra Üroloji uzmanlık eğitimini İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2005-2010 yılları arasında tamamladı...
14
Yıllık Tecrübe
>50
Konferans Konuşması
>10
Mesleki Ödül
Hizmetlerimiz
Üroloji alanında sunduğumuz hizmetler, ileri teknoloji ve çağdaş tıbbi yaklaşımlarla desteklenmektedir. Böbrek ve idrar yolları hastalıklarından erkek üreme sağlığına kadar geniş bir yelpazede kişiselleştirilmiş ve güvenilir tedavi seçeneklerimiz vardır. Hastalarımıza en yüksek sağlık standartlarına uygun, rahat ve etkili çözümler sunmak bizim hedefimizdir.
Uzmanlık Alanları
Randevu Al
Merak Edilen Sorular
Üroloji Hangi Tetkikleri İster?
Üroloji doktorları, hastalıkların teşhisi ve tedavisi için birçok farklı tetkik ve test ister. Bu testlerin başında idrar tahlili gelir. İdrar tahlili, idrarın kimyasal ve mikroskobik özelliklerini analiz ederek idrar yollarında herhangi bir enfeksiyon, kan ya da protein varlığını tespit etmeye yardımcı olur. Özellikle idrar yolları enfeksiyonu şüphesi varsa, bu test oldukça önemli bir bilgi sağlar. Aynı şekilde idrarınızda kan bulunması durumunda böbrek taşı ya da mesane problemleri gibi ciddi hastalıkların belirtileri olabilir.
Robotik Cerrahi Hangi Hastalıklarda Kullanılır?
Robotik cerrahi, birçok farklı hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Özellikle üroloji, jinekoloji, genel cerrahi, kardiyovasküler cerrahi ve kulak burun boğaz (KBB) cerrahisi gibi alanlarda sıklıkla tercih edilmektedir. Ürolojik hastalıklarda robotik cerrahi, prostat kanseri, böbrek tümörleri ve mesane kanseri gibi durumların tedavisinde kullanılır. Prostat kanserinde, robotik cerrahi sayesinde hassas bir şekilde prostatın çıkarılması sağlanır ve çevre dokulara zarar vermeden ameliyat gerçekleştirilebilir. Bu sayede hastanın iyileşme süreci hızlanır ve cinsel işlevler ile idrar kontrolü üzerindeki olumsuz etkiler en aza indirilir. Böbrek tümörlerinde de robotik cerrahi, tümörün çıkarılması sırasında böbreğin mümkün olduğunca korunmasını sağlar. Mesane kanseri vakalarında ise, mesanenin çıkarılması ve yerine yeni bir mesane yapılması işlemi robotik cerrahi ile gerçekleştirilebilir.
Prostat Kanseri Tanısı Nasıl Yapılır?
Prostat kanseri tanısı, bir dizi test, muayene ve görüntüleme yöntemlerinin bir araya getirilmesiyle konur. İlk aşamada, hastanın prostat sağlığıyla ilgili belirtileri dikkate alınır ve prostat kanseri için yüksek risk taşıyan kişilere (özellikle yaşlı erkeklere) tarama testleri yapılması önerilir. Prostat kanseri genellikle erken evrelerde belirgin semptomlara yol açmadığı için, düzenli tarama testleri özellikle önem taşır. Prostat kanserinin tanısında en yaygın kullanılan yöntemlerden biri Prostat Spesifik Antijen (PSA) testidir. PSA, prostat tarafından üretilen bir proteindir ve kanda belirli bir seviyede bulunur. PSA seviyesindeki artış, prostat kanseri riskini gösterebilir, ancak yüksek PSA seviyeleri her zaman kanser anlamına gelmez. Bununla birlikte, doktorlar PSA seviyesinin yüksek olup olmadığını görmek ve hastanın riskini değerlendirmek için bu testi kullanır. Eğer PSA seviyeleri normalin üstünde çıkarsa, doktor hastayı daha ileri tetkikler için yönlendirebilir.
Prostat Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?
Prostat hastalıkları, özellikle yaşlı erkeklerde sık görülen rahatsızlıklardır ve bu hastalıkların belirtileri genellikle idrar yollarıyla ilgili sorunlarla başlar. En yaygın prostat hastalıkları arasında prostatit (prostat iltihabı), benign prostat hiperplazisi (BPH - prostatın iyi huylu büyümesi) ve prostat kanseri yer alır. Bu hastalıkların her biri benzer belirtilerle kendini gösterebilir, ancak bazı ayırt edici işaretler de vardır. Prostat hastalıklarının en yaygın belirtileri arasında idrara çıkma zorlukları bulunur. İdrar akışında zayıflık, kesik kesik idrar yapma, tam boşalamama hissi ve sık idrara çıkma bu duruma eşlik edebilir. Prostat büyümesi, prostat bezinin üretrayı sıkıştırmasına neden olarak idrarın mesaneden çıkışını zorlaştırır ve bu durum idrar yaparken zorlanmaya ve mesanede doluluk hissine yol açar. Özellikle gece sık sık idrara kalkma (noktüri) prostat hastalıklarının tipik bir belirtisidir. Prostat hastalığı olan erkekler geceleri birden fazla kez idrara çıkmak zorunda kalabilirler, bu da uyku kalitesini olumsuz etkiler.
Mesane Kanserinin En Sık Görülen Semptomu Nedir?
Mesane kanserinin en sık görülen semptomu idrarda kan görülmesidir (hematüri). Bu belirti, mesane kanseri olan hastaların çoğunda ortaya çıkar ve genellikle kanama ağrısızdır. İdrarda kan bazen çıplak gözle fark edilebilir (makroskopik hematüri), bazen de sadece mikroskobik incelemeyle tespit edilir (mikroskopik hematüri). Kanama, idrarın renginin pembe, kırmızı veya koyu kahverengiye dönüşmesine neden olabilir. Bu kanama genellikle düzensizdir; bir gün idrarda kan görülürken, sonraki birkaç gün idrar normal görünebilir. Bu nedenle, idrarda kan fark edildiğinde mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Mesane kanseri olan hastaların çoğu, kanamayı ilk fark ettiklerinde herhangi bir ağrı hissetmez. Ağrısız hematüri, mesane kanserinin tipik bir belirtisidir ve erken evrede tespit edilirse tedavi edilebilir.
Böbrek Taşı Belirtileri Nelerdir?
Böbrek taşı belirtileri genellikle taşın boyutuna, konumuna ve idrar yollarında nasıl hareket ettiğine bağlı olarak değişir. Küçük böbrek taşları herhangi bir belirti göstermeden idrar yoluyla vücuttan atılabilirken, daha büyük taşlar idrar yolunu tıkadığında şiddetli ağrılara ve diğer belirtilere neden olabilir. Böbrek taşı olan hastalar genellikle sırtın alt kısmında ya da yan tarafında şiddetli ve ani başlayan bir ağrı hissederler. Bu ağrı, taşın üreterde sıkışması ya da böbrekten üretere hareket etmesi sonucu oluşan bir ağrıdır ve genellikle “kolik” adı verilen keskin ve dalgalı bir ağrı olarak tanımlanır. Ağrı, taşın hareketiyle birlikte karnın alt bölgesine, kasık bölgesine ve genital bölgeye yayılabilir. Bu tür ağrı böbrek taşı belirtisinin en yaygın ve tipik işaretidir. Böbrek taşı olan hastalarda idrarda kan görülmesi de yaygın bir belirtidir. Taşlar üreterde veya idrar yollarında hareket ederken dokulara zarar verebilir ve bu da idrarda kanamaya yol açabilir. İdrarın rengi pembe, kırmızı ya da kahverengi olabilir. Ayrıca idrarın bulanık olması ya da kötü kokulu olması da böbrek taşı belirtisi olabilir, çünkü bu tür durumlar bazen taşların neden olduğu bir enfeksiyonla ilişkilendirilebilir.
Makaleler